MCELENK - FORUM GEZEGENİ © iletişim => vaseli23@hotmail.com
   
  Mcelenk
  >FORUM<
 
=> Daha kayıt olmadın mı?

LÜTFEN KONULARINIZI FORUM SİTEMİZE YAZINIZ: Forum Sitemiz

>FORUM< - Tarım - Sığır Yetiştiriciliği, üretimi.. vs....

Burdasın:
>FORUM< => ! >>>| Ödevler |<<< ! => Tarım - Sığır Yetiştiriciliği, üretimi.. vs....

<-Geri

 1  2  3  4  5 Devam -> 

vaseli23
(şimdiye kadar 43 posta)
04.03.2008 12:13 (UTC)[alıntı yap]
SIĞIR IRKLARIMIZ
Bu bölümde sığır ırklarımızla tanışacaksınız. Onları size tarif edeceğiz, resimlerini vereceğiz. Bu bölümü iyice okuduktan sonra bir ineğe bakar bakmaz onun yerli mi, kültür mü, melez mi olduğunu anlayabileceksiniz.
Hangi ırkın süt için yetiştirildiğini öğreneceksiniz. Hangi ırkın et için yetiştirildiğini öğreneceksiniz. Yöreniz için en uygun ırkın hangisi olduğunu anlayacaksınız.
SIĞIR IRKLARI
Ülkemizdeki sığır ırklarını üç bölüme ayırırız. Bunlar:
1-Yerli sığır ırkları
2-Kültür sığır ırkları
3-Melez sığır ırkları
Bunları ayrı ayrı inceleyelim.
YERLİ SIĞIR IRKLARI
Kendi toprağımızdan yetişme, Anadolu'nun bağrından çıkmadırlar. Cefâ çekmeye alışkındırlar. Kara olanı vardır, kırmızı olanı vardır, boz olanı vardır. İşte yerli ırklarımız:
YERLİ KARA
Adı gibi kendi de karadır. Orta Anadolu'ya yayılmıştır. Alçak boyludur ama bedeni uzun yapılıdır. Boynuzları kısadır, öne doğrudur. Ufak, kara tırnaklıdır. Memeleri ve meme başları ufaktır. Memeler tüyle örtülü olabilir.
Et verimi düşüktür. Süt verimi azdır. İyi besi tutmaz.
DOĞU ANADOLU KIRMIZISI
Yaşadığı bölgeden ve renginden dolayı bu adı almış: Doğu Anadolu'da yayılmıştır.Rengi açık kırmızıdan kestane rengine kadar değişir. Boynuzları kısadır, öne doğrudur. Bedeni ve göğsü dar yapılıdır. Doğu Anadolu'nun sert iklimine uymuş bir hayvandır. Geç gelişen bir ırktır. Yediğimiz etler çoğunlukla bu hayvanın etleridir. Ufak yapılı bir hayvandır ama iyi besi tutar.
BOZ IRK
Daha çok Ege ve Marmara bölgelerinde yaygındır. Açık renklidir. Gümüş rengi denilebilir. Bazıları koyu kül rengine doğru koyulaşmıştır. Boğaları koyu renklidir, gözlerinin etrafında siyah bir halka vardır. Oldukça iri yapılıdırlar. Meme, boynuz uçları ve tırnakları koyu renklidir. Boynuzları öne doğrudur. En önemli özelliği, sağlam vücut yapısı ve çok iyi besi tutmasıdır. Şekil 1’de Boz Irktan inekleri görüyorsunuz.
GÜNEY ANADOLU KIRMIZISI
Güney Anadolu'da yerleşmiştir. Açık sarı ile koyu kırmızı arasında renkler taşır. Tarçın rengi olanlar çoktur. Yüksek boylu, uzun bacaklıdır. Eni boyu birbirine denk olduğundan kare şeklinde bir görüntü verir. Kısa vücudu nedeniyle sallantılı bir yürüyüşü vardır. Sıcak bir ortamda yetişmiştir. Erken gelişen bir hayvandır. Yüksek süt verimi ile tanınır. Sağım yapılırken buzağısının yanında bulunmasını ister. İlk buzağısını 3 yaşında verir. Sağım süresi 210 gün kadardır. İyi bakım şartlarında sahiplerini memnun eden yüksek süt verimlerine ulaşır. Bu sütçü hayvanların bir resmini Şekil 2’de görüyorsunuz.
İŞTE YÖRESEL SIĞIR IRKLARIMIZ:
Bunlar daha dar alanlarda ve az sayıda olan ırklardır. Belli bir sınırın dışına taşmamışlardır.
KIRIM SIĞIRI
Kırım Bölgesinden geldiler. Kırmızının tonlarını taşırlar. İri yapılıdırlar. İyi bakım ve beslenme ile 1500 kg süt verebilirler.
ZAVOT SIĞIRI
Kars yöresine Kafkasya'dan geldiler, Simental ve İsviçre Esmeri ile melezleme ile elde edildiler. Süt verimi 1500 kg. kadardır. Besi tutma özelliği Doğu Anadolu Kırmızısından daha iyidir.
MARAŞ SIĞIRI
Maraş bölgesinin ufak yapılı, kırmızı renkli sığırıdır. Yerli Kara ırkının Güney Anadolu Kırmızısı ile veya Doğu Anadolu Kırmızısı ırkı ile melezlemesiyle elde edilmiştir. Süt verimi Yerli Karadan daha yüksektir.

KÜLTÜR IRKLARIMIZ:
Avrupa'nın çeşitli yörelerinde özel olarak yetiştirilmiş hayvanlardır. Türkiye'ye getirilerek ülkemiz şartlarına uygun olarak burada yetiştirilmişlerdir.
HOLŞTAYN
Marmara ve Ege bölgelerinde üretildiler. Sonradan Akdeniz bölgesinde de yaygınlaştılar. Çok kolay tanınabilir. Çünkü bedeni siyah ve beyaz parçaların birleşmesiyle renklenir. Gayet iri yapılıdırlar. Amerika'dan gelenlerin süt yönü kuvvetlidir.
Hollanda'dan gelenler de var. Bunlarında et yönü kuvvetlidir. Memeleri büyük ve yumuşaktır. Serin iklimi olan yerlerde bu hayvanlar daha verimli olurlar. Hele bakım ve besleme iyi olursa, çok verimli ve kârlı bir hayvancılık yapılabilir. Şekil 3’te yetiştiricilerimizin çok sevdiği Holştayn ırkından bir inek görüyorsunuz.

Az verimli yerli ırklarımız Holştayn ırkı hayvanlar ile melezlenince yerli hayvanlara göre daha çok verim elde edilmektedir.
BİLİYOR MUSUNUZ?
Yurt dışından getirilen Holştayn ineklerinden ülkemiz şartlarında ortalama 4000-7000 kg süt verimi elde edildiğini, çok iyi bakım ve besleme şartlarında bazı ineklerin 12000-13000 kg. süt verimine ulaştığını biliyor musunuz?
JERSEY
Anavatanları İngiltere ve Fransa arasındaki Jersey adası olup, Türkiye'ye Amerika'dan geldiler. Karadeniz bölgemize yerleştiler. Ufak, sevimli, hassas yapılı hayvanlardır. Renk açık kahverengiden koyu kahverengine kadar değişir. Genellikle geyik rengi hakimdir. Yediği yemi en yüksek oranda süte çevirir. Sütü çok yağlıdır. Yumuşak davranışlar karşısında sakin ve iyi huyludur. Sert davranıştan hoşlanmazlar. Sıcak havalardan etkilenmezler. Et verimi düşüktür. Yerli ırklarla melezlemeden çok iyi sonuçlar alınmaktadır. Yavruları cılız ve zayıf olduğu için iyi bakım ister. Şekil 4’te zarif görünüşlü bir Jersey ineği görülmektedir.
NE KADAR?
Karadeniz bölgesinde oturan bir yetiştirici elindeki yerli bir ırk ineği Jersey boğayla Melezlerse yavrusunun süt verimi ne kadar artar? Uygulamalar böyle bir melezlemede süt veriminin yüzde 60 Artabileceğini göstermektedir.
ESMER (MONTAFON)
Anavatanı İsviçre'dir. Aslında Esmer ırk olmasına karşılık Montafon adıyla bilinmektedir.Türkiye'de boz ırk sığırlarla yapılan melezlemelerle Karacabey Montafonu geliştirilmiştir. Bugün bu ırktaki hayvanlar Türk Esmeri denecek kadar ülkemize ait olmuştur. Rengi gümüş renginden koyu esmere kadar değişir. Sırtta açık renk bir çizgi bulunur. Burun ucu, boynuz ucu, kuyruk ucu siyahtır. Çok iri gövdelidirler. Hem süt verimi, hem et verimi çok yüksektir. Besi tutma özelliği en üstün ırklardandır. Türkiye'nin her yerine yayılmıştır. Her iklime ve her bölgeye kolayca uyar. Şekil 5’te iri ve sağlam yapısı ile bu verimli ırka ait güzel bir örneği görmektesiniz.
SİMENTAL
Aslen İsviçrelidir. Alaca renklidir. Gövdeyi kaplayan derinin sarı-beyaz veya kırmızı beyaz parçalardan alacası vardır. Baş beyaz olup, sarı veya kırmızı beneklidir. Tırnakları ve bedeni sağlamdır. Çok iri yapılıdır, sırtı uzun, göğsü ve sağrısı geniştir. Besi hayvanı olarak çok elverişlidir. Çabuk besi alır, et verimi yüksektir. Şekil 6’da geniş alacalı renkleriyle sevimli bir Simental inek görüyorsunuz.
BAŞKA?
Epeyce sığır ırkını tanıdınız. Yeter mi? Başka ırklar da var mı? Başka sütçü ırkımız kalmadı. Etçi ırk olarak daha iki tane var. Onlar da geliyor!
BRANGUS
Amerikalıların yetiştirdiği siyah tüylü, boynuzsuz sığırlardır. Uzun bacaklı, derin ve geniş gövdelidir. Düveleri erken boğaya gelir. Buzağıları ufak doğar ama hızla gelişir, kocaman gövdeli hayvanlar olur. Çok lezzetli eti vardır. Et randımanı çok yüksektir.
ŞAROLE
Fransa'nın Charolais bölgesinde geliştirilen bu hayvanlar iri hayvanlardır. Kılları krem rengindedir. Canlı ağırlık ergin dişilerde 800 kg, ergin erkeklerde 1000 kg civarındadır. Bu ırk et üretimi için yetiştirilir. Buzağılar doğduklarında 40-50 kg'dır. Buzağılar kısa sürede gelişirler. Etleri oldukça lezzetlidir. Besiye alınan sığırlarda et randımanı çok yüksektir.

vaseli23
(şimdiye kadar 43 posta)
04.03.2008 13:01 (UTC)[alıntı yap]
b. SIĞIR ÜRETİMİ
Erkeklerin genotip hakkında karar daha çabuk verilebilmektedir.Hayvanların seçiminden işletme sahibi şu verilerden faydalanır.
a) Fenotipe Göre Seleksiyon : Morfoloji ön plandadır. Genotip ve çevre şartları fenotipi oluşturmaktadır. Bizi genotip ilgilendirdiğinden bu yöntem pek uygulanmaz.
b) Pedigriye Göre Seleksiyon : Bu sistemde atalar incelenir. Ataların fenotip ve genotip değerleri vasıtasıyla yavrular hakkında istediğimiz değerlere ulaşabiliriz. Geçerli bir metot olmasına karşın genetik açılımlar olabileceğinden istediğimiz ölçüleri bulamayabiliriz.
c) Genotipe Göre Seleksiyon : Kaliteli bir damızlık hayvan kendisinden sonraki nesillere cerim ve morfolojik yöndeki özelliklerini aktarabilme kabiliyetiyle ölçülür. İşte bu yüzden boğa seçiminde döl kontrolü yapılmaktadır. Döl kontrolü yapılan bu genç boğaların pedigri cetvelleri incelenir. Bu döl kontrolleri sonucunda gelecek kuşakla ilgili iyi sonuç verenler suni tohumlamada kullanılır. Böylece kaliteli bir kuşak yetiştirmiş oluruz.
SUN'İ TOHUMLAMA
Boğa kuzey kutbunda, inek güney kutbunda olsa da müşterek buzağıları olabilir. Artık bir ineğin yavrulaması için boğa ile buluşması gerekmiyor. Boğadan alınan spermalar (dölleme hücresi) özel bir teknikle hazırlandıktan sonra veteriner hekim veya tohumlama teknisyenleri tarafından ineğe naklediliyor, inek de gebe kalıyor. İşte buna suni tohumlama - yapay dölleme diyoruz.
Çok sağlıklı, kolay, ucuz, garantili bir yavru alma tekniği... Bu bölümde işte bu tekniği anlatıyoruz.
Kızgınlık Belirtileri:

1- Şişkin ve kırmızımsı bir görünümde olan vulva dan berrak bir akıntı gelir.
2- Boğadan veya başka bir inekten kaçmaz üzerine atlanmasına izin verir.
3- Kızgınlık gösteren hayvan huzursuzdur sık sık bağırır, sürekli ayakta durur ve kuyruğunu sıkça hareket ettirir.
4- Kuyruğunun gövdeye birleştiği yerde tüyler kabarık ve çamurludur, sağrının kimi bölgelerinde ise döküktür bu başka bir hayvanın onu aştığını gösterir.
5- Yem yeme isteği azalır ve süt veriminde düşme görülür.

Ancak unutulmaması gereken bu belirtilerin çoğunun gözlenebilmesi, hayvanların ideal barınak koşullarında serbest halde dolaşıyor olmalarına ve sürü genelinde sabah 6:00, öğle 12:00 ve akşam 18:00 olmak üzere günde üç kez her izlemede en az yarım saat olmak üzere iyi bir gözlem yapılmasına bağlıdır.
İnek ve düvelerde kızgınlık davranışlarının gözlenmesi dışında kızgınlığın belirlenmesinde kullanılan diğer bir yol ise sürüye arama boğası katma yöntemidir.

Bu uygulama bize en sağlıklı sonucu vermektedir. Bu yöntemde boğa kızgınlık gösteren inekleri yetiştiricilerin algılayamadıkları fenemon adı verilen koku ve salgı maddeleri, ineğin idrarı ,vajinal akıntı ve diğer hormonal uyarıcılar ile rahatlıkla fark eder ve üzerine sıçrar. Böylece daha önceden kızgınlık göstermesi olası ineklerin sağrı bölgesine yerleştirilen özel boya kapsülü patlayarak kızgınlık gösteren inek diğerlerinden rahatça ayırt edilir. Ancak bu uygulamada boğanın inekleri gebe bırakmaması için önceden boğa üzerinde tedbir alınmalıdır.

Kızgınlık gösterdiği tespit edilen inek yada düveler çiftlik koşularına göre uygun zamanda uygun yöntem ile döllenmelidir.

gökçenur (Ziyaretçi)
04.03.2008 13:15 (UTC)[alıntı yap]
BESLENMEDEN DOĞAN METABOLİK HASTALIKLAR
Hayvancılık işletmelerimizde istenilen düzeyde verimliliğin sağlanması için yalnızca yüksek verim özelliklerindeki hayvanlara sahip olmak yetmez. Bu hayvanlara iyi bakım ve besleme yapamazsak istediğimiz verimi alamayız.

Halen hayvan besleme hatalarından dolayı büyük ekonomik kayıplara uğramaktayız. Önceki bölümlerde sığırların beslenmesi ile ilgili bilgiler vermiştik. Bu bölümde sığırlarda oluşan beslenmeden doğan metabolik hastalıklardan bahsedeceğiz.

SÜT HUMMASI (HİPOKALSEMİ - PARESIS PUERPERALIS)

Doğumu takiben birkaç gün içinde süt ineklerinde görülür. Özellikle süt verimi yüksek hayvanlarda daha fazla görülür.

Nedenleri

* Süt veriminin artması sonucu metabolik ihtiyaçların karşılanamaması,

* Kurudaki yetersiz beslenme,

* Yavru atma,

Kurudaki inekler beslenirken yemlerle fazla miktarda kalsiyum verilmesi kalsiyum metabolizmasının tembelleşmesine neden olur ve doğumdan sonraki kalsiyum ihtiyacı karşılanamaz.

DİKKAT

Hastalığın görülme riskini azaltmak için kalsiyum ihtiyacının düşük olduğu, kurudaki dönemde (gebeliğin son 2 ayında), yonca gibi fazla miktarda kalsiyum içeren yemlerden aşırı yedirilmemelidir.

Belirtileri

Başlangıçta iştah kesilir, hayvan titrer, arka bacaklarını bükemez, sallantılı yürür. İkinci aşamada hayvan bilincini yitirir, inleme görülür, boyun kaslarında kasılma olur, beden ısısı normalin altına düşer, nabız yükselir, hayvan göğüs ve karın üzerine yatar ve bütün bunların sonucunda komaya girer.

Tedavi

Tedavisi mümkündür. Acilen bir veteriner hekime başvurulmalıdır.

DOĞUM ÖNCESİ FELCİ (DOĞUM ÖNCESİ PARAPLEJİ

Doğumdan önceki haftalarda görülür.

Nedenleri

Kalsiyum ve fosfor metabolizmasındaki bozukluklar

Belirtileri

Hayvan normal göründüğü halde ayağa kalkamaz

Tedavi

Tedavisi mümkündür. Acilen bir veteriner hekime başvurulmalıdır.

ÇAYIR TETANİSİ (HİPOMAGNEZEMİK TETANİ

Kışın uzun süre ahırda beslenen sığırların baharda merada otlatılması sonucu; öz su bakımından zengin yeşil otları fazla yemesinden doğan bir hastalıktır.

Nedenleri

Magnezyum yetersizliğine bağlı oluşur. Genç meralar magnezyum bakımından fakir, potasyum ve sodyum yönünden zengindir. Potasyum ve sodyumun fazla olması magnezyumun emilmesini engellemektedir.

Belirtileri

Hayvan otlamayı keser, huzursuzdur, saldırgandır. Birkaç saat sonra merada ölmüş olarak bulunabilir.

Tedavi

Erken dönemde tedavi edilebilir. Acilen bir veteriner hekime başvurulmalıdır.

KETOSİS

Yüksek verimli süt ineklerinde görülür. Laktasyonun ilk aylarında enerjinin yeterince karşılanamamasına bağlı olarak şekillenir.

Nedenleri

Ana nedeni rasyonun (hayvanın günlük yemi) karbonhidratlarca yetersiz oluşudur,

Şeker hastalığı da neden olabilir.

Belirtileri

İştahta azalma, zayıflama, süt veriminde birden düşme görülür, ayrıca sinirsel belirtiler de görülebilir.

Tedavi

Tedavisi mümkündür.

BEYAZ KAS HASTALIĞI

Selenyum ve E vitamini noksanlıklarında görülür. Buzağı için önemlidir.

Nedenleri

Hayvanın yemlerle yeterli miktarda selenyum ve E vitamini alamamasıdır.

Belirtileri

Bitkinlik, durgunluk, solunum sayısı artışı, tutuk yürüyüş, ayağa kalkmada güçlük gibi belirtiler görülebilir.

Tedavi

Tedavisi mümkündür.

DİKKAT

Sığırlar ani yem değişikliklerinden zarar görürler. Yemin kalitesi ne olursa olsun değişiklik yapılacağı zaman sığırlar mutlaka bir alıştırma dönemi geçirilmelidir.

Görüldüğü gibi beslenme hataları bir çok hastalığa neden olabiliyor. Bu hastalıklarla karşılaşmamak için hayvanlarınızı hem onların ihtiyacını karşılayacak hem de en ucuz şekilde besleyebilmelisiniz. Bunun için bir zooteknist ziraat mühendisi veya veteriner hekimden yardım isteyiniz.
vaseli23
(şimdiye kadar 43 posta)
04.03.2008 13:24 (UTC)[alıntı yap]
DAMIZLIK GENÇ DİŞİ SIĞIRLARIN BESLENMESİ



Damızlık süt sığırı işletmelerinde işletmenin devamlılığının sağlanmasında belirleyici olan sürü içerisindeki genç hayvanların yetiştirilmesidir. Genetik olarak üstün vasıflı sığırlardan azami verim elde etmenin yolu çevre şarlarının iyileştirimesidir. Çevre şartları içerisinde sığırların dengeli beslenmesinin rolü bu şartların en önemli kısmını oluşturur. Sütten kesim sonrası büyüme dönemini genç hayvanların beslenmesi olarak düşünebiliriz. Genç sığırların beslenmesi için hazırlanacak rasyonlarda canlı ağırlık artışı (C.A.A.) dikkate alınır. Ağırlık artışında sığırın yaşı, ırkı ve cinsiyeti önemlidir. Örneğin; Simmental ve Holstein Friesian'a aynı rasyonun verilmesi durumunda bu iki farklı ırkın C.A.A. farklı olur.
Süt sığırı işletmelerinin karlı olmasında yılda bir buzağı elde etme esas olmalıdır. İlk buzağılama yaşı 24-30 ay'dır. Bunun gerçleşmesi için ilk tohumlama yaşının en az ergin canlı ağırlığın yaklaşık 2/3'si olmalıdır. Örneğin ergin canlı ağırlığı 550 kg olan Holstein Friesian ırkı için ilkine tohumlama yaşı yaklaşık 370 kg'dır. Erken tohumlama yapıldığında üstün vasıflı sığırlardan ekonomik olarak yararlanmak mümkün değildir. Buna göre İlk tohumlama yaşı en az 15 ay ve üzeri olmalıdır. Pratikte yetiştiricilerimizin bu ölçüye dikkat etmeleri gerekir. Bilhassa piyasada damızlık düve pazarlanmasında ekonomik kayıpların önlenmesi için bu ölçü üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Damızlık sığır yetiştirici birliklerinde uygulanan soykütüğü bilgisayar programındada ilk tohumlama yaşı 15 ay üzeri kabül edilerek erken tohumlamaların önüne geçilmiştir.

Genç dişi damızlıkların beslenmeside hayvanın canlı ağırlık kazancı ile rasyondaki yemlerin kalitesi arasında ilişki önemlidir. Genç sığırların hızlı gelişim göstermeleri nedeniyle yoğun besleme yöntemlerinin uygulanması hayvanın ilerideki verim çağını olumsuz etkiler. Yani vücutta biriken aşırı yağlanma hayvanın damızlıkta kullanılamaması anlamına gelebilir.
Çok yoğun beslenen hayvanlarda cinsel olgunluk erken olur. Kısaca cinsel olgunluğun belli bir yaşta olması istenirken, belli bir canlı ağırlıkta olmasına neden olur. Amacımız bu olmamalı uygun bir besleme yöntemi ile yukarıda verilen veriler işığında uygun bir çağda döl verimi alabilmektir.

retik (Ziyaretçi)
05.03.2008 10:56 (UTC)[alıntı yap]
teşekkür <br> <br>
[admin]: ne demek, görevimiz..

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 40
Bütün postalar: 102
Bütün kullanıcılar: 16
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
 
  Bu siteye 88103 ziyaretçi (287724 klik) girdi.
 
 


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol